2 Aralık 2018 Pazar

2018'in verdikleri...


        Son demlerini yaşadığımız 2018'in bana kattığı bazı sıfatlar: EBY'nin eşi, yüksek lisans mezunu, bir şirkette planlama sorumlusu, İzmir Karşıyaka'da ikamet eden, askerliğini yapmış... 

        2 hafta önce ise tüm bu güzel sıfatların yanına yeni ve çok değerli bir tane daha eklendi: "Deniz Bey'in dayısı" 🤗

        Bundan sonrası 2018'in bana verdiği bu güzelliklere (özellikle ilkine ve sonuncusuna) layık olmak için ne yapmam gerekiyorsa... 😊

15 Eylül 2018 Cumartesi

...


"Ne geçmiş tükendi ne de yarınlar, hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkar sokaklar"

Bir süredir bol miktarda belirsizlik ve plan değişikliği içeren kişisel hayatımızda, son belirsizlikleri de ortadan kaldırmak üzere 21 günlüğüne ortadan kayboluyorum. Askerlik belirsizliğini ortadan kaldırmak üzere yola çıktığım süreç uzun zamandır merak edilen bir başka belirsizliği de çözmemi sağlayacak: Bilecik diye bir şehir gerçekten var mı?

21 günün sonunda ise ortadan kalkan belirsizlikler, yeni bir iş ve hayatımızda yepyeni bir döneme merhaba diyeceğiz. Yolun bundan sonraki kısmı daha güzel olacak, şüphe yok.

"İyi günler değil uzakta."

13 Ağustos 2018 Pazartesi

Zihnimdeki Dizeler - 1

Hayatımızdaki tüm yeni ve güzel başlangıçlara...

        Bundan birkaç sene önce bir bayram tatili zamanı Erdek sahilinde denize karşı biramı yudumlarken aşağıdaki birkaç satırı kaleme almış ve sonrasında da sosyal medya hesabımda güzel bir anlık deniz manzarası fotoğrafı ile paylaşmıştım:


"Bazen bir şiirin bir ya da birkaç dizesi aklıma takılır, birkaç gün kendi kendime onu mırıldanır dururum. Bu aralar ise gerek Sivas katliamının yıldönümü olmasından gerekse yaşadığımız katliam dolu gündemden olsa gerek, Behçet Aysan'ın şu dizeleri aklımda yankılanmakta: "Yok başka bir cehennem, yaşıyoruz işte..." Sonra kafamı kaldırıp karşıya doğru bakıyorum, insanların "burası cennet gibi" yorumları arasında Şeyh Bedreddin'in ünlü sözü aklımda çağrışımlar yapıyor: "Cennet de bu dünyada cehennem de". Herkese iyi bayramlar.🎀💝"


        Son günlerde, (Eylül'le beraber yeni bir iş ve yeni bir döneme başlamamın öncesindeki) durgun geçen son yaz günleri, aklımızın bir köşesinin ve gözümüzün bir ucunun sürekli onda olduğu ekonomik ve siyasi ahvalimiz derken içimdeki yaramaz çocuk beni yeniden blogda bir şeyler yazmak için dürtmeye başladı. Yeniden başlamaya karar vermekle birlikte uzun zaman sonra nereden başlayacağımı bilemeyince de yukarıdaki paylaşımdan ilham alarak zaman zaman aklıma takılan bu şiir veya dizeleri paylaşacağım bir kısım oluşturmaya karar verdim. Bundan sonra ara ara aklıma takılan şiir veya dizeleri bazen birkaç cümlelik ufak bir yorum ile (bu dizelerin aklıma takılmasına sebep olmuş olabilecek kişisel veya toplumsal olay vb.) paylaşacağım; bazense paylaşım sadece dizelerden ibaret olacak, yorumlama ve arkasını doldurma kısmı okuruna kalacak. 

        Buna göre ilk dizeler de beni tanıyorsanız tahmin edebileceğiniz gibi Cemal Süreya'dan gelecek. Önceki gün uzun zaman sonra yeniden elime aldığım "Sevda Sözleri"ni okurken aşağıdaki iki dize aklıma mıhlandı ve o zamandan beri orada duruyor. Siyasi krizlerin ekonomik krizlerle birleşip toplumsal krizleri tetiklediği, rant için doğanın gözyaşına bile bakılmadan katledildiği bir konjonktürde, ülkeden kaçan dostlar ve belki bir gün bizim de istemeye istemeye kaçmak zorunda kalacağımız endişesi bu dizeleri benim için çok etkileyici kıldı. 


"Ülkemin ırmakları dışarı akar
Neden bilmem can havliyle akar"


        Bununla başlayalım, gerisi de yeni ilhamlar ve yeni güzelliklerle gelsin...