27 Temmuz 2010 Salı

N'olur Git !

.


Evet, Felipe Massa'ya ilk zamanlarından beri sempati duyarım. Evet, Fernando Alonso'yu hiçbir zaman sevemedim, hatta ona karşı hissettiğim duyguya nefret bile denebilir. Fakat bunun bu yazıyı kaleme almamla en küçük bir ilgisi bile yok.

Ben ki, ilkgençliğimde sıkı bir Schumacher ve Ferrari hayranı olmama rağmen Barichello'ya verilen malum takım emri ve uygulanan muameleden dolayı Schumacher'i desteklemekten soğudum ve Ferrari yönetimini de hiçbir zaman affedemedim.

Ben ki BMW Sauber'de test pilotu olduğu dönemden beri sıkı bir Sebastian Vettel takipçisi olmama, Sebastian Vettel'in şampiyon olacağı günü iple çekmeme rağmen geçtiğimiz haftalarda RedBull'un Mark Webber'e yaptığı muameleyi asla kabul edemedim ve o hafta sonu damalı bayrağa kadar Webber'i destekledim.

Ve bu hafta, kırmızılar Massa'ya verdikleri emirle bir kere daha pilotlarına eşit davranmadıklarını gösterdiler. Fernando Alonso geldiği günden beri zaten soğuk yaklaştığım Scuderia Ferrari F1 takımı artık benim için tamamen bitmiştir. İsteyen arkadaşlara da orijinal Ferrari tişört ve şapkamı uygun bir fiyata bırakabilirim.

Son bir sözüm de Felipe Massa'ya;
Hadi Michael Schumacher gibi bir efsanenin yanında 2. pilot olmak belki kabul edilebilir. Ama sonra Raikkonen, son olarak da Fernando Alonso... Duruma bakılırsa kırmızıların hiçbir zaman seni birinci pilot olarak kabul etmeye niyetleri yok. Bir Massasever olarak rica ediyorum, Ferrari'nin seni daha fazla harcamasına izin verme, 1. pilot olarak mücadele edebileceğin bir takıma git. Ben seni bir daha podyumdan üzgün ayrılırken görmek istemiyorum. Yalvarıyorum git, git ki Ferrari'yi sevmek için tek bir sebebimiz bile kalmasın.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Futbolla arası çok da iyi olmayan bir adamın Dünya Kupası notları

- Her durumda kazanabilen Almanya'nın en pozitif futbolu oynadığı turnuvada elenmesi mi yoksa Total Futbolla hep elenen Hollanda'nın Kontrollü Total Futbolla finale çıkması mı futbolun adaletsizliğini daha iyi gösteriyor ?
- Sanırım 2010'un en önemli olaylarından biri de "Avrupa dışındaki turnuvalarda kupa alamayan Avrupa Takımı"  geyiğini bitirmesi oldu.
- Vuvuzela, Ömer Üründül ve Jabulani konularına hiç girmiyorum zira gerek bloglarda gerek sözlüklerde yeterince işlendi. Futbol enteresan...
- "Xaviesta" kelimesini üreten spor yazarı kadar bunun kaynağı olan tarihin en iyi ikililerinden biri Xavi-İniesta da futbol tarihine adlarını  (tabi ki yanyana) yazdırdılar.
- Futbol dünyasının en cenabet adamlarından birini (evet Türk vatandaşlığına geçti diye askerliğe çağırılan Kingson'dan bahsediyorum.) kadrosunda bulunduran bir takımın şansının yaver gitmesini beklemek nasıl bir gaflettir ?
- O değil de "El Diego"ya yazık oldu.
- Puyol'u seviyorum. Hem Real Madrid tribünlerine karşı Katalan Bayrağını öpen Puyol'u, hem de İspanya'yı finale çıkaran Puyol'u...
- Artık bu kupayı kim kazanırsa kazansın kupanın yıldızı Johann Cruyff olmuştur. Barcelona'dayken temellerini attığı takımın oluşturduğu bir İspanya Milli Takımı ve Cruyff'un Hollandası final oynuyorsa daha ne denir ki
- Dünya Kupası kıtalar yarışında son durum Avrupa: 10 - 9 Güney Amerika
- ve son olarak ...  ben Hollanda'nın Dünya Kupası alma ihtimalini seviyorum...

NOT: Bu post final maçı oynanmadan, fakat kupanın Avrupa'da kalacağı kesinleştikten sonra yazılmıştır. Final maçından sonra gerekirse 1-2 edit ve ekleme yapılabilir.