İnsan hayatı nasıl da
inişli çıkışlı… Geçen sene bu zamanlarda ailece hastanelerde sağlık sorunlarıyla boğuşurken,
bir yandan anneannemin vefatıyla üzüntümüze üzüntüler katılırken tam bir sene
sonra içinde olduğumuz tabloya bakın: Üniversiteden mezun olup kepimi atmışım,
ailemize dünya tatlısı iki tane bebek katılmış, bebeklerin geldiği gün yüksek lisansa
kabul edildiğimi öğrenmişim ve sevdiceğim de ben de istediğimiz okullara
girmişiz, ailelerimiz tanışmış… Geçen yıl bu zamanlarda her şey nasıl
tepetaklaksa bugünlerde de her şey tam tersi çok iyi.
Zaman zaman her şeyin bu
kadar iyi gitmesi mutluluğun yanında tuhaf bir korku da vermiyor diyemem.
Ama şu kesin ki, insan
hayatı hiçbir zaman doğrusal bir grafik çizmeyecek. Bundan sonra da zor günler
olacak, arkasından yine güneş doğacak. Bir sene ağlarken bir sonraki sene
kendimizi kocaman kahkahalarla gülerken bulacağız. Ne kötü günler kalıcı
olacak, ne de mutluluk dolu anlar hep sürecek. Hani o ünlü hikâyede başına ne
gelirse gelsin “Bu da geçer ya hu!” demeyi bilen Şakir vardır ya, sanırım
insanın başına iyi ya da kötü ne gelirse gelsin unutmaması gereken tek gerçek
de tam olarak bu; her şeyin bir gün geçebileceği.
Yine de biz “Bu da geçer!” demekle kalmayalım, bir de sonuna her zaman şu cümleyi ekleyelim: “En
kötü günümüz böyle olsun!”. Ne daha kötüsü olabileceğini unutalım, ne de daha
iyisi için çabalamaktan vazgeçelim.
2 yorum:
Yuksek lisans basvurusu kadar kilit bi surec yok. Nereye kabul aldin ?
Galatasaray Üni. Yalnız neredeyse mezun olacağım, senin bu postu yeni görüp yorum yapman müthiş.
Yorum Gönder