"Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket"
Edip CANSEVER
Pazar kurulan sokakların akşam o pazar toplandıktan sonraki
halleri oldum olası hüzünlü gelmiştir bana. Günün aydınlığında cıvıl cıvıl
gözüken, pazarcıların sesleriyle çınlayıp duran ve kalabalıktan yürünmeyen
sokaklar karanlığın çökmesiyle birden tenhalaşır. Gündüz panayır yerini andıran
sokağın artık büyük bir afet yaşamış bir şehirden farkı yoktur sanki. Yerlerde ezilmiş
ya da beğenilmeyip atılmış meyveler, kaldırım kenarlarında kırılmış sebze kasaları
ve sokağın dört bir yanına yayılmış çöpler… Sokaktaki savaş sonrasını andıran
bu hüzünlü dağınıklığı ve sessizliği bozan tek şey ise sokağı ertesi sabaha
kadar eski haline döndürmek üzere gelen çöp arabaları ve temizlik
görevlilerinin sesidir.
Bu dönem perşembe akşamları yüksek lisans dersim var
ve gece eve metroyla döndüğüm için metrodan yürürken Acıbadem pazarının kurulduğu
sokağın yanından geçiyorum. Hatta bazı perşembeler rotamı biraz değiştiriyor ve
sokağı baştan başa yürüyorum. Oradan geçerken yerdeki meyvelerin, kasaların,
çöplerin her birine dikkatle bakıyorum. Bu şeylerin de insanlar gibi kendince
bir hikayeleri olduğunu tasavvur etmeye ve kimse tarafından beğenilmemenin ya
da kırılıp bir kenara atılmanın onlara neler hissettirebileceğini anlamaya
çalışıyorum. Bunun yanında o an bir enkaz yerini andıran sokağın sabahki
cıvıltılı halini ve pazar kurulmayan bir gündeki sıradan hallerini düşünüyor ve
bunları kafamda kıyaslamaya çabalıyorum. Nedense bu yolculuk bana tasviri zor
ama içinde hafiften hüzün de barındıran tatlı bir keyif veriyor. Kadıköy Salı
Pazarı veya doğduğum kentteki Cumartesi Pazarı gibi sırf pazar kurulması için
tahsis edilmiş alanlar değil de, böyle mahalle arasındaki bir ya da birkaç
sokağa açılmış pazarlar çok daha iyi veriyor bu hissi. Bir gün yolunuz böyle
bir pazara düşerse bir an için dış dünyanın seslerine kendinizi kapatın ve
sadece sokağın sesini, ruhunu dinlemeye çalışın. Hele bir de o sokağın her iki
(hatta sıradan bir gündeki haliyle beraber üç) halini de görme şansını
yakalarsanız, eminim bahsettiğim şeyi daha da iyi anlayacaksınız.
Merak edenler için buyurun sokağın Acıbadem Caddesi değil de diğer tarafındaki girişinden bir
fotoğraf, geçtiğimiz perşembe akşamlarından birinde çekmiş olmalıyım. Resmi adı "Necip Bey Sokak" diye biliyorum. Daha net ve güzel bir fotoğrafını çekersem onu da eklerim.
1 yorum:
pazardan kaliteli ürün alabilmek için ruh hastası gibi erkenden kalkıp gitmek gerekiyor.
Yorum Gönder