26 Kasım 2012 Pazartesi

...




    Siz siz olun, sevdiceğinizi yakın bir zamanda uzak bir ülkeye uğurlayacak ve bir kaç ay göremeyecekseniz; ve bu gerçek göğsünüze yumru gibi oturmuş bir an bile aklınızdan çıkmıyorsa sakın bu şarkıyı dinlemeyin. Hatta dinlememeyi bırak, eğer bilgisayarınızda varsa da tamamen silin, yoksa böyle hiç beklemediğiniz bir anda çalmaya başlayıp gecenizi allak bullak edebiliyor.

    Ama peki hiç mi yolu yok, gerçekten o kalsa da İstanbul gitse olmaz mı ki?

18 Kasım 2012 Pazar

Pazartesileri Sevdiren'e..

Pazartesi sendromu nedir bilmem, ama son 2 aydır yaşadığım şey olmadığına eminim.

Bir kız var, beni iki eli iki kahverengi gözüyle yaşama bağlayan, yalnızca haftaiçleri görebildiğim, yokluğunda 2 günlük haftasonunun bile zor ve eksik geçtiği; işte hayatıma girdikten sonra onu görebilecek olmanın heyecanıyla mutlu uyanmayı ifade eder oldu benim için pazartesinin sabahları. İnsan pazartesi gününü de çok sevebilirmiş, onun sayesinde öğrendim. Ve yine öğrendim ki aslında cumartesi öğleden sonraları da zannedildiği kadar güzel olmayabiliyormuş.

13 Kasım 2012 Salı

Olmasaydın Olmazlardı

      Kurtuluş Savaşı sonrası Ankara'da yeni Millet Meclisi binası inşaatı sona erer,  ancak o dönem ülke sınırları içinde kiremit bulunamadığı için çatı bir türlü tamamlanamaz. Bunun üzerine Mustafa Kemal Ankara'da yapı malzemeleri satan genç tüccar Koçzade Vehbi'ye bu durumu sordurtur. Koçzade Vehbi, kiremit işini halledeceğini söyleyerek TBMM'den hatırı sayılır bir avans alır. Bu avans ile Ankara'da kapı kapı dolaşarak evlerin çatılarındaki sağlam kiremitleri satın alır ve sonrasında da bunları TBMM'ye satar. 
      Böylece genç Vehbi hem ilk önemli parasını kazanır ve kendisini "Vehbi KOÇ" yapacak yolu açar, hem de bulduğu bu pratik ve girişimci çözümle Mustafa Kemal'in de gözüne girer. Bundan böyle Cumhuriyet dönemi boyunca devletin yapacağı tüm işler ve alımlarda Vehbi Bey ve onun şirketlerine öncelik verilecektir.





      Dolayısıyla Koç Grubu'nun 10 Kasım'da verdiği ve çok tartışılan o reklamın arka planında Türk milletinin var olma hikayesinden ziyade, sırtını cumhuriyet yönetimine dayayarak, maddi-manevi aldığı büyük devlet destekleriyle bugünkü konumuna ulaşmış olan bir ekonomik devin var olma hikayesi ve  o "dev"in, onun bugünkü  konumuna ulaşmasını sağlayan adamı anmak istemesi yatıyor. Aslında sosyal medyada çok tartışılan ve hatta sıklıkla övülen "Koç Ailesi'nin Atatürkçülüğü" de bundan ibaret.

12 Kasım 2012 Pazartesi

Alakalı Çağrışım - 4

"5 dakika içinde gelmezsem polisi ara"

                                                          Hollywood film klişesi


"Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git"

                                                          Gece Buluşması - Attila İLHAN

7 Kasım 2012 Çarşamba

Hastasıyız Buz Adam!





Team Radio: Ok Kimi, next car behind you is Alonso, Alonso 5 seconds behind you, I will keep you updated on the gap, I'll keep you updated on the pace.
Kimi Raikkönen: Just leave me alone! I know what to do!
Team Radio: Ok Kimi we need to keep working all four tyres please, keep working all four tyres.. 
Kimi Raikkönen: Yes, yes, yes, yes I'm doing it all the time, you don't have to remind every second!


Bize her yarışta efsaneliğin şampiyonluk sayısı ile alakalı olmadığını göstermeye devam eden asi Finlandiyalı; iyi ki pistlere dönmüşsün! Sen hep yarış, hep kazan, kendi ekibine de rakiplerine de ayar vermeye devam et, biz de hep izleyelim seni!

6 Kasım 2012 Salı

Olmayan kelimeler - 2

"Olmayan Kelimeler" konulu 2012 Metis Ajandası'ndan ilham alarak..

"Erkek evlatların aynı babaları gibi davrandıklarını , bir şeyi aynı babaları gibi yaptıklarını veya gittikçe babalarına benzediklerini fark ettikleri an"   anlamına gelen bir kelime olmalı..

1 Ekim 2012 Pazartesi

O Sırada Bir Yerlerde...



1980 öncesi Türk siyasetine damga vuran ve "Mahşerin dört atlısı" olarak anılan 4 siyasetçiden birinin cenazesi.. Cenazenin başında namaz kılan diğer 3 siyasi rakibi ve tabi ki halefi.. Siyaset yaptıkları süre boyunca asla birleşmeyi başaramayan bu 4 ismi hayatın kaçınılmaz tek gerçeği olan ölüm birleştiriyordu..

22 Eylül 2012 Cumartesi

İşte biz futbolu bu yüzden seviyoruz!



"Metin (Oktay) abiyi gerçek bir aşkla sevdim. Onun incinmesi benim için üzüntü kaynağıydı. Futbolu bıraktığımda, Metin abi benim durumumun kötü olduğunu duymuş, Nuri Kurtcebe’yle bana haber gönderiyor, “Metin bana gelsin” diyor. Neden çağırdığını tahmin ediyorum. Jübile yapmadım, para durumum kötü, bana mutlaka bir şey yapacak. Ya jübile, gece filan ya da Galatasaray zenginlerinden bana bir şey uyduracak. Beni ekonomik olarak sağlama alacak. Bunu bildiğim için gitmiyorum. Bir gün Nuri’yle Gazeteciler Cemiyeti’nde içerken “Bu adam çok gururlu, gelmeyecek. En iyisi biz gidelim, bulalım. Beyoğlu’nda nereye gider” diyorlar. Benim gittiğim yere geliyorlar. Beyoğlu’nda "Kadıköy" diye Sevgi Abla’nın yeri vardı, oraya giderdik. İçeri girdiğin zaman barı biraz kuytuda kalır, arkadaşlar önden girmiş, ben biraz arkada kalmıştım; sırtıma bir yumruk yedim! Arkamı döndüm ki, Metin abi karşımda duruyor. “Haber gönderiyorum, niye gelmiyorsun” dedi. “Abi geleceğim de…” falan dedim ama… “Bırak şimdi! Ben senin abin değil miyim, sen sadece kendini mi solcu zannediyorsun!” O gece sabaha kadar oturduk Metin abiyle. Söz almadan gitmek istemiyor. Sonunda “tamam” dedim. İllâ bana para kazandıracak... "

Metin Kurt

10 Eylül 2012 Pazartesi

Olmayan kelimeler - 1

"Olmayan Kelimeler" konulu 2012 Metis Ajandası'ndan ilham alarak...

Şu anlama gelen bir kelime olmalı:

"İnsanın iyilik olarak yaptığı bir işin bir süre sonra adeta görevi haline gelmesi/getirilmesi."

12 Temmuz 2012 Perşembe


ORTA İKİDEN AYRILAN ÇOCUKLAR İÇİN ŞİİRLER

Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler
arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar.
Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızı görünce
ters çevrilmiş kente karşı işte onun denizlerine
delikanlı kostaklarımızı çıkarmış ve ırmaktır.

Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan
dahi "dikeni seven gülüne katlanır bir kadın"dan.
Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları
bir küçük tabut tabakada gezdirirler ölüleri fakfon
burunları çekmek üzre, ince çağrışımlıdır.

Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! aslında başlayan
askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkeci'de mi inerler?
süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmek için.




Türk şiirinin en sivil, en etikçi şairi, dili yeniden yaratıp adına sözlükler yazdıran büyük usta, vakitsiz Üsküdarlı Ece Ayhan'ı "cehennet"e uğurlayalı bugün tam 10 sene olmuş.